• 0538 305 02 97
  • bilgi@konyaoncuanaokulu.com

Category ArchiveGenel

YENİ ÇALIŞMA TAKVİMİ

YENİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

                2019-2020 Eğitim-öğretim yılında uygulanacak olan çalışma takvimi Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından açıklandı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Kasım ve Nisan ayında birer hafta ara tatil uygulanacağını açıkladı. Yeni çalışma takvimi aşağıdaki gibi olacak.

YENİ ÇALIŞMA TAKVİMİ:

2019-2020 Eğitim-Öğretim yılı 9 Eylül 2019 Pazartesi günü başlayacak.

18-22 Kasım 2019’da ilk ara tatil yapılacak.

Yarıyıl tatili 20-31 Ocak 2020 tarihleri arasında olacaktır.

İkinci yarıyıl eğitim-öğretim 3 Şubat 2020 günü başlayacak.

6-10 Nisan 2020’de ara tatil yapılacak.

Eğitim-öğretim 19 Haziran 2020 günü sona erecektir.

 

OKUL SÜRESİNDE DEĞİŞİKLİK YOK

Okul günü ve tatil süresinde herhangi bir değişiklik olmayacaktır.

Toplam okul (iş) günü 180 gün üzerinden ve tatil süreside 4 hafta ara tatiller, 11 hafta da yaz tatili olmak üzere değerlendirilecektir.

 

ORYANTASYON/ALIŞTIRMA EĞİTİMİ

Okul öncesi, ilkokul 1. sınıf, ortaokul 5. sınıf ve ortaöğretim 9. sınıf öğrencilerine uygulanan “oryantasyon eğitimi” okul açılmadan önceki hafta hayata geçirilmeye devam edecek.

Okulların tatil olduğu Kasım ve Nisan ara tatillerinde öğretmenler çalışmaya devam edecek. Bu süre seminer programı olarak değerlendirilecek. Yaz tatilinde yapılan seminer programından sayılacak. Öğretmenlerin tatil süresi değişmeyecek.

Bu değişikliğin sebeplerini açıklaya Ziya Selçuk; “Bunu sadece takvimin değişmesi olarak ele almamakta yarar var. Çünkü bu öğretmen eğitiminin, üniversitelerdeki öğretmenlere yetişmesine ilişkin bazı dolaylı hususların, velilerimizin, öğretmenlerimizin eğitim öğretimin içerisinde çok daha aktif bir biçimde bulunmalarına imkan sağlamakla ilgili. Bu derslerin işleniş biçiminin kalitesiyle de tatillerin daha etkin olarak kullanılmasıyla da ilgili… Yani eğitim sisteminin bütününün bir parçası olarak değerlendirilmesinde yarar var. Özet olarak şunu söyleyebiliriz, bu çalışma takviminin detaylarını çeşitli yönetmelikler ve ihtiyaç duyulduğu takdirde yönergelerle de planlama imkanımız olacak. Zaten konuyla ilgili sıkça sorulan listesi hazırlandı.” Millî Eğitim Bakanı Selçuk, çalışma takvimi hazırlanırken öğretmenlerden, okul yöneticilerden görüş alındığını, dünyadaki çalışmaların incelendiğini aktardı.

Daha geniş bilgi için; https://www.meb.gov.tr/bakan-selcuk-yeni-egitim-ogretim-calisma-takvimi-modelini-acikladi/haber/18662/tr ziyaret edebilirsiniz.

 

ÖNCÜ ANAOKULUNDA ÇALIŞMA TAKVİMİ

ÖNCÜ ANAOKULU olarak, çalışan aileler göz önünde bulundurarak 2019-2020 eğitim-öğretim yılı çalışma takvimimizi aşağıdaki şekilde belirlemiş bulunmaktayız.

02 Eylül 2019 eğitim-öğretim yılı başlayacaktır.

20-24 Ocak 2020 ara tatil yapılacaktır. (5 gün tatil)

26 Haziran 2020 eğitim-öğretim yılı sona erecektir.

NOT: Çalışan anneler düşünülerek ara tatiller uygulanmayacaktır. Toplam 10 ay 202 iş günü hizmet verilecektir.

Kreşte Oyunla Eğitim

Kreşte Oyunla Eğitim

Oyun, çocuğun sınırsız hayal gücünün dışa vurumu, yaşamının doğal bir parçasıdır. Çocuklar oyun sırasında eğlenirler, tüm enerjilerini, ilgilerini oyun üzerinde yoğunlaştırırlar. Oyunla eğitim, çocuğun eğitim için en uygun olduğu andır.

Hata yapmaktan korkmadıkları için oyun oynarken rahattırlar ve bu süreçten doğal olarak pek çok deneyim edinirler. Çocuk, oyunla çevresini ve kendini tanır, bilgi ve beceriler edinir. Arkadaşlarıyla oynarken onlarla ilişki kurar. Oyunda aldığı roller sayesinde dünyaya başkalarının penceresinden bakmayı, dünyayı diğerlerinin gözünden yorumlamayı öğrenir.

Oyun, çocukluk çağında öğrenme ve sağlıklı gelişimin önemli bir aracıdır ve aslında çocuk için oyundan daha zevkli ve etkili bir öğrenme aracı da yoktur. Yani okulların da bu dönemde hedefledikleri kazanımları oyun yoluyla çocuklara deneyimletebilmek mümkündür.

Oyunun çocuğun gelişimi için önemi ve gelişimi desteklemek için sunduğu fırsatlar şu şekilde özetlenebilir:

Fiziksel gelişim:

Çocuk için her hareket bir oyuna dönüşebilir. Bu ardarda zıplamak, belli bir hedefe sıçramak, eğilmek, koşmak, fırlatmak, nesneleri ayırmak, birleştirmek, üst üste koymak, sıkıştırmak, germek olabilir. Çocuk oyun sırasında hareket kapasitesini, vücuduyla yapabildiklerini keşfeder. Bu hareketleri yaptıkça da gelişir ve enerjisini boşaltır. Bu nedenle, anne babaların çocuklarına bu hareketleri rahatça yapabilmeleri için fırsatlar vermeleri gerekmektedir.

Zihinsel gelişim:

Çocuklara oyun oynama fırsatı verildiğinde tüm duyu organlarını kullanarak, görerek, dokunarak, tadarak, duyarak ve koklayarak oynadıkları nesneleri keşfederler, tanırlar ve tecrübe kazanırlar. Örneğin, oyun hamuruyla oynayan çocuk hamurun yumuşak olduğunu, onu sıkabildiğini, çektiğinde esnediğini etkin olarak öğrenir. Çocuklar oyunlarında çeşit çeşit oyuncaklar kullanır. Örneğin, çocuğun önüne farklı şekillerde kullanılabilecek çeşitli boyalar verilirse çocuklar kısa sürede deneyerek, farklı boyaların ne şekilde kullanılacağını keşfederler. Evcilik köşesindeki bardakları, tabakları yemek yapar gibi, tarağı, fön makinesini kuaför gibi kullanırlar. Legoları birleştirerek, parçalara ayırarak farklı oyuncaklar ortaya çıkarırlar.

Sosyal- duygusal gelişim:

Çocuklar her an bilmedikleri bir dünyayı, “yetişkinler dünyası”nı keşfetmek ve anlamak durumundadır. Dolayısıyla hep öğrenen, etraflarındaki dünyayı anlamlandırmaya çalışan kişilerdir. Oysa ki oyunlarında kendi kurguladıkları bir dünya dadırlar ve bu dünyayı istedikleri gibi yönlendirebilirler. Kendi yaratıcılıklarıyla kurguladıkları bir dünyanın hakimi olmaları, kişilik gelişimleri açısından deneyimlemeleri gereken önemli bir duygudur.

Çocuklarının başarısı kadar mutluluğuna da önem veren anne babalar “çocukluk dönemi” ile “oyun”un hayatın ilk yıllarında el ele yürüdüğünü unutmamalı, çocukların oyunlarına izin vermeli, farklı oyun deneyimleri yaşamaları için fırsatlar yaratmalı ve daha yakın bir ilişki kurmak için en doğal yol olarak çocuklarıyla oyun oynamaya mutlaka zaman ayırmalıdır.

Bu konuyla ilgili farklı bir ayrıntı öğrenmek isterseniz, tıklayınız.

Kreşe Hazırlık ve Uyum Süreci

Kreşe Hazırlık ve Uyum Süreci

Çocuklarımızın büyük bir kısmı hayatlarında ilk kez okulla tanışıyorlar. Bu ilk günlerde yaşayacakları heyecan ve kaygıyı azaltmak ve çocukların bireysel ihtiyaçlarını belirlemek adına oryantasyon dönemi çok büyük önem taşımaktadır. Kreşe hazırlık döneminde sizlerden ayrılmayı içselleştirmeye çabalayan çocuklarınıza vereceğiniz desteği güçlü kılmak için birkaç noktaya değindik.

Çocuğunuzu güvenli ve rahat bir ifade ile öpüp, okulda güzel vakit geçirmesini dileyerek vedalaşın. Vedalaşmayı mümkün olduğunca kısa tutun ve okul bittikten sonra birlikte yapacaklarınız için ödüller vaat etmemeye özen gösterin.

Ayrılığı kolaylaştırmak için giriş bölümünde vedalaşın, sınıfların olduğu bölüme girmeyin, bu bölümün öğretmen-arkadaş bölgesi olduğunu, sizin gelebileceğiniz bir alan olmadığını net bir şekilde açıklayın.

Çocuğunuzun okula gelirken, okulda geçireceği aktivitelere uygun kıyafet seçmesi yönünde teşvik edici olun. Unutmayın ki çocuğunuz okulda boyama-resim faaliyetleri yapacak, yerde oturacak, fiziksel aktivitelerde bulunacak ve dış mekanlarda da zaman geçirecektir.

Çocuklarımızın okula gelirken giydikleri kıyafetlerin kirlenmesi, ıslanması durumlarına karşı okul çantasındaki yedek kıyafetlerin çocuklarınızın kendilerinin rahatça giyip çıkarabilecekleri türden kıyafetler olmasına özen gösterelim. Bununla birlikte çocuklarınızın okul içerisinde giydikleri kıyafetlerin, ayakkabı ve terliklerinin de bağımsızlıklarını desteklemek amacıyla kendi kendilerinin giyinip soyunmasını destekleyecek türden olmasına özen göstermenizi rica ederiz (örneğin bağlamalı ayakkabı yerine cırt cırtlı ayakkabı, saloped tarz pantolon yerine beli lastikli pantolon gibi). Çocuğunuzun evde de kendi giyinip soyunmasını yüreklendirmeniz bu sürece olumlu yönde etki edecektir.

Yedek Kıyafet Örnek Listesi:

  1. 1 tk. İç çamaşırı,
  2. 1 tk. Günlük penye kıyafet,
  3. 1 ad. çorap,
  4. Diş Fırçası ve macunu,
  5. Okul Ayakkabısı.

Çocukların odaklanmalarını olumsuz etkileyecek her türlü uygulama ve dekorasyon dan bilinçli bir şekilde uzak durulmaktadır. Bu hususta siz velilerimizden de çocuklarınızın giyim kuşam konusunda özenli ve destekleyici olmanızı beklemekteyiz. Çocuğunuzu okula çizgi film karakterlerini barındıran kıyafetlerle ve takım formalarıyla göndermemeye, kız çocuklarının ayrıca ojesiz ve takısız gelmelerini sağlamaya özen göstermenizi rica ederiz. Okula oyuncak getirmemelerini sağlamak ise ev ve okuldaki tutumları eşleştirmek için oldukça önemli bir başlıktır.

Çocuklarımızın çantalarına veliler tarafından konulan iletişim defterine öğretmenlerimiz çocuğunuzla ilgili notlar yazacaktır. Bu defteri her gün kontrol etmeniz önemlidir. Siz de bu deftere evde çocuğunuzun duygu durumunu etkileyen olayları ya da bize iletmek istediğiniz mesajlarınızı yazabilirsiniz.

Acil durumlarda ise okula telefondan ulaşabilirsiniz.

Ayrıntılı bilgi edinmek için tıklayınız.

Kreş’in Çocuk Gelişimine Faydaları

Kreş’in Çocuk Gelişimine Faydaları

Çocukların en yoğun öğrenme dönemi içinde olduğu, temel alışkanlıkların ve zihinsel yeteneklerin en hızlı geliştiği dönem 0-6 yaş arası olarak belirtiliyor. Bu zaman diliminde öğrenilen davranış şekilleri yaşam boyu devam ediyor. Ayrıca erken yaştaki deneyimlerin beynin çalışma biçimini de etkilediği biliniyor. Yapılan bazı araştırmalar, okul öncesi eğitim alan çocukların, öğrenim hayatlarının ileri ki yıllarında başarı oranlarının daha yüksek olduğunu ortaya çıkarmış. Okul öncesi eğitimin çocukların gelişimi yönünde pek çok olumlu etkisi olduğu belirlenmiş. Kreşin faydaları, bu aşamada ortaya çıkmaktadır.

Kreşin faydalarının en önemlisi sosyalleşmeye sağladığı katkı. Çocuğun kendi ailesi dışında güvenli bir çevre içinde sosyalleşmesi oldukça önemli. Çocuklar böylece öz güven kazanarak utangaçlık duygularını bir kenara rahatlıkla bırakabiliyor. Bir diğer yandan özellikle tek çocuk olanlar için paylaşmayı öğrenmek önemli. Yaşıtları ile aynı ortamda paylaşmayı ve işbirliği yapmayı öğrenmeleri kolaylaşıyor. Pek çok etkinlik takım çalışması halinde yapılmakta, böylece çocuklar, farklı görüşleri dinleme, farklılıklara saygı gösterme ve ekip çalışmasına uyum sağlama gibi temel konuları erken yaşta kavrayabiliyor.

Kreşin faydaları arasında kesme, boyama, yapıştırma gibi etkinliklere oldukça sık yer verildiği için de çocukların motor becerilerinin gelişimine önemli katkı sağlanıyor. Nesne eşleştirme, sınıflandırma, gözlem yapma ve fikir üretme gibi çalışmalarla matematik becerileri de gelişmeye başlıyor. Resimli kitapları inceleme ve çizim yapma gibi etkinlikler sayesinde de yazma ve okumaya olan ilgi ve becerileri artıyor. Dikkat eksikliği veya öğrenme güçlüğü gibi bir takım problemler erken yaşta fark edilebileceği için, okula başlamadan bazı önlemler alınabiliyor.

Yemek, uyku ve tuvalet gibi temel ihtiyaçları kazanmak, ebeveynlerden ayrı uzun süre zaman geçirmeyi öğrenmek, kendi işlerini yapmaları ve sorunlarını kendileri çözmeyi öğrenmeleri çocukların duygusal gelişimine katkı sağladığı gibi, kendilerine olan güvenin artmasına da yardımcı oluyor.

Bu konuda uzman görüşünü öğrenmek için tıklayınız.

Anaokulu Etkinlikleri

Anaokulu Etkinlikleri

Anaokulu, çocukların gelişimini destekler ve okul hayatına hazırlar. Aynı zamanda da sosyal olarak da çocuğa katkıda bulunur. Çocukların gelişimlerini desteklemek, onlara yeni şeyler öğretmek için anaokulu etkinlikleri yapılır. Bu etkinlikler, çocukların yeteneklerini ortaya çıkartmak için de gereklidir.

Anaokulu etkinlikleri, çocukların nesneleri kullanmayı öğrenmesini, arkadaşlarıyla iletişim kurmasını, paylaşmayı öğrenmesini, yeteneklerini keşfetmesini sağlar. Her anaokulunda farklı etkinlikler yapılabilir ancak etkinliklerin genel amacı çocuğun kişiliğine ve yeteneklerine katkıda bulunmaktır.

anaokulu etkinlikleri

  1. Anasınıfı Etkinlik Örnekleri ve Yapılışları:

Anasınıfı için etkinlik bulmak hiç de zor değil. Etkinlikleri birleştirerek, farklı etkinliklerden ilham alarak siz de yeni etkinlikler üretebilirsiniz. Çocukların motor gelişimlerini destekleyecek ve onların güzel zaman geçirmelerini sağlayacak etkinlikler hazırlayabilirsiniz. Örneğin baskı boya etkinlikleri çocuklar için çok eğlencelidir. Patates baskı, kaşık baskı gibi etkinlikler çocukları hem eğlendirecek hem de gelişimlerine katkıda bulunacaktır.

  1. Keçe Yapımı:

Keçe yapımı, okul öncesi etkinlik çeşitleri arasında en sevilen etkinliklerden biridir. Çocuklar keçe sayesinde pek çok nesne yapabilir, hayallerini keçelerle anlatabilir. Keçe etkinliği mutlaka bir yetişkin gözetiminde yapılmalıdır. Anasınıfında öğretmenle birlikte ya da evde aileyle birlikte keçeyle güzel etkinlikler yapılabilir. Keçeden kıyafetler, manzaralar oluşturulabilir. Ayrıca yeni yıl, mevsimler gibi kompozisyonlar da yapılabilir.

  1. Hikâye Etkinliği:

Anasınıfı etkinlikleri deyince sadece nesnelerle yapılan etkinliklerin akla gelmesi yanlış olur. Çocukların yaratıcılığını ve hayal gücünü geliştirebilecek hikâye etkinlikleri de yapılabilir. Bu etkinliklerde bir hikâye anlatılmaya başlanır ve çocuklardan bu hikâyenin devamını getirmeleri istenir. Her çocuk hikâyeye yeni bir şey katar. Anaokulu etkinliklikleri ile hikâye bittikten sonra küçük bir tiyatro gibi de oyun oynanabilir.

  1. Anaokulu Etkinlikleri Kâğıt İşleri:

Renkli el işi kâğıtlarından farklı çalışmalar yapmak da en çok yapılan etkinliklerdendir. Kreş etkinlikleri arasında çocukların çok sevdiği etkinliklerden birisidir. Rengârenk el işi kağıtlarını kesip yapıştırarak güzel resimler yapabilirler. Bu etkinlikleri çocuklar hem tek başlarına hem de gruplar halinde yapabilirler. Her iki türlü katılım göstermeleri de faydalıdır. Çocuğun grup çalışması yapmaya ve yardımlaşmayı öğrenmesine katkıda bulunmak için grup anaokulu etkinlikleri yapılabilir.

  1. Artık Materyallerle Anasınıfı Etkinlikleri:

Şişeler, şişe kapakları, poşetler, atık eşyalar gibi materyallerle çok güzel etkinlikler yapılabilir. Şişe kapaklarından ağaç süslemeleri, şişelerden sevimli hayvancıklar, poşetlerden farklı resimler yapılabilir. Bu sayede çocukların yaratıcılığı gelişir ve aslında her materyalin önemli olduğunu, artık materyallerin de işe yarayabileceği öğretilebilir. Çocuklar, bu çalışmaları gruplar halinde yaparlarsa ortaya çok daha güzel işler çıkacaktır.

  1. Anaokulunda yapılan etkinlik çalışmaları:

Açık hava etkinlikleri özellikle ilkbahar ve yaz ayları için uygundur. Soğuk havalarda çocukları uzun süre dışarıda tutmak pek doğru olmayacaktır. Çocukları bahçeye çıkarıp hem bahçe temizliğinin öneminden bahsedilip hem de ağaç bakımı, fidan dikme gibi eğlenceli işler yapılabilir. Çocuklara ağaçların ne kadar önemli olduğunu anlatabilir, fidan dikmekten bahsedebilir ve diktikleri fidanlara artık onların bakması gerektiğini söyleyebilirsiniz. Diktikleri fidanlarla ilgilenerek sorumluluk verebilir ve sorumluluk bilinçlerinin gelişimine katkı sağlayabilirsiniz.

Anaokulu etkinlikleri hakkında daha ayrıntılı bilgi için tıklayınız.

Anaokulu Eğitim Programı

Anaokulu Eğitim Programı

Nitelikli bir eğitim programı; çocuk merkezli öğretim yöntem ve tekniklerini kullanarak çocukları farklı disiplinlere (fen, matematik vs.) ilişkin bütüncül gelişimini destekleyen ve çeşitli beceriler edinmesini sağlayan etkinlikler kapsar.

Çocukların özelliklerine uygun, tüm gelişim alanlarını (sosyal, duygusal, fiziksel, dil, bilişsel) ve öz-bakım becerileri ile estetik anlayışın gelişimini kapsayan zengin içerikli bir eğitim programı uygulanmalıdır.

Nitelikli bir eğitim programı;

  1. Geliştirilebilir olmalı,
  2. Koşullar doğrultusunda esnetilebilir olmalı,
  3. Çocuklarla birlikte planlama ve düzenleme yapmaya olanak tanımalı,
  4. Çocukların zamanla ortaya çıkan ilgilerini, merak ettikleri konuları dikkate almalı,
  5. Ailelerin programa ilişkin görüşlerini ve önerilerini dikkate almalı,
  6. Çocuk merkezli öğretim yöntem ve tekniklerini tercih etmeli,
  7. Oyun, proje, araştırma ve incelemeler, açık uçlu sorular, deneyler, grup çalışmaları yer vermeli,
  8. Çocukların grup içinde ve bireysel öğrenmelerine fırsat tanımalı,
  9. Gelişimsel farklılıkları ve özel gereksinimli çocukların da aktif katılımını desteklemeli,
  10. Eğitimcinin planını, çocuğun öğrenmesini en üst düzeyde destekleyecek şekilde oluşturmasına olanak tanımalıdır,
  11. Çocuğun zamanı etkili kullanmasına, oyunlar için gerekli malzemelere ulaşmasına ve kendiliğinden oyunlar başlatmasına olanak vermelidir.

Çocuk Merkezli

Öğretmenlerin, öğrenme sürecinde çocukların plan yapmalarına, uygulamalarına, düzenlemelerine, sorgulamalarına, araştırmalarına, tartışmalarına ve üretmelerine mümkün olduğu kadar çok olanak tanımaları gerekmektedir. Çocuğun okula, öğrenmeye ve araştırmaya dair olumlu tutumlar kazanabilmesi için; olumlu benlik algısı geliştirmesi, kendini değerli hissetmesi, akran ve öğretmenleriyle karşılıklı etkileşime girebilmesi önemlidir. Bunun yanı sıra çocuğun etkinliklere aktif katılması, eğitim ortamlarında yapacağı etkinlikleri ve oynayacağı materyalleri seçmesi için özgürlük tanınması gerekir.

Esnek

Program; çocuğun, fiziksel çevrenin ve ailenin değişen özelliklerine göre uyarlanmaya ve bireyselleştirilmeye uygundur. Öğretmenin, ortaya çıkabilecek günlük ve anlık değişimlere göre eğitim sürecinde gerekli düzenlemeler yapabilmesine fırsat vermektedir. Bu programı kullanan öğretmen eğitim planlarını kendisi hazırlar, uygular ve değerlendirir. Öğretmen, programda yer alan kazanım ve göstergeler ile kavramları farklı biçimlerde bir araya getirebilir; etkinliklerini bütünleştirilmiş veya ayrı ayrı hazırlayabilir; değişik konulardan, etkinlik, ortam ve materyallerden yararlanarak öğrenme süreçlerini zenginleştirebilir.

Oyun Temelli

Çocuk oyun aracılığıyla öğrenir, kendini ve içinde yaşadığı dünyayı oyunla tanır ve kendini en iyi oyun sırasında ifade eder, kritik düşünme becerilerini oyun içinde kazanır. Çocuğun dili oyundur, diğer bir deyişle oyun, çocuğun işidir. Programda kazanım ve göstergeler ele alınırken oyunun bir yöntem ve/veya etkinlik olarak kullanılması özellikle önerilmektedir. Oyun aracılığıyla öğrenme bu programın ve okul öncesi eğitiminin ayrılmaz parçası olarak görülmektedir.

Keşfederek Öğrenme

Keşfederek öğrenmede çocuğun öğrenme sürecine etkin katılması, öğrendiklerini farklı durumlara transfer etmesi ve yeni durumlarda kullanması önemlidir. Program çocuğun çevresinde olanları fark etmesini, merak ettiği konulara ilişkin sorular sormasını, araştırmasını, keşfetmesini ve oynayarak öğrenmesini teşvik eder. Böylece ezbere dayalı öğrenme yerine anlamlı öğrenme gerçekleşmiş olur.

Temalar/ Konular Araç

Okul öncesi eğitimde, kazanım ve göstergelerin kazandırılmasında konu veya tema merkezli eğitim söz konusu değildir ancak eğitim süreci planlanırken çeşitli konulardan yararlanılabilir. Burada asıl amaç, ele alınan konunun öğretimi değil o konu yardımı ile kazanım ve göstergelerin gerçekleştirilmesidir. Kazanımlar, göstergeler ve kavramlar farklı etkinliklerde yeniden ele alınabilir.

MEB Okul Öncesi Eğitim Programı ulaşmak için tıklayınız.

Anaokulu ve Kreşlerde Fiziki Ortam

Anaokulu ve Kreşlerde Fiziki Ortam

Okul öncesi eğitim kurumları plânlanırken, çocukların eğitiminde oyunun önemli bir yeri olduğu ve oyunun paylaşma, sırasını bekleme, diğer çocuklarla anlaşma yollarını öğrenebilmek için gerekli olduğu düşünülmelidir. Çocuk serbestçe hareket edebileceği, kendi ihtiyaçlarını yardımsız karşılayabileceği bir fiziki ortama ihtiyaç duyar. Bunlar dikkate alınarak plânlanmış bir okul öncesi eğitim kurumunda, çocukların büyük ve küçük kaslarını geliştirici evcilik oyunları, kitap, sanat, fen ve doğa çalışmalarını yapabilecekleri açık ve kapalı oyun alanları bulunmalıdır. Yemek, uyku alanı ve tuvaletler çocukların ihtiyaçlarına göre plân içinde yerleştirilmelidir. Bunlar dışında depo, öğretmenler için çalışma, toplantı ve dinlenme odaları, sağlık odası, yönetici odası, gözlem odası, veli görüşme odası, oyuncak yapım ve tamiri için atölyenin de bulunması gerekmektedir.

İyi bir okul öncesi kurumda fiziki ortam şu özelliklere sahip olmalıdır:

  1. Çocuğa rahatça hareket imkânı vermeli,
  2. Kaza ihtimalinden uzak olmalı,
  3. Etkinlikleri gerçekleştirirken yapılacak çalışmalara kolaylık ve rahatlık sağlanmalı,
  4. Bireysel grup ve faaliyetlerine ve aynı zamanda topluluk duygusunun oluşmasına imkân vermeli,
  5. Fiziki ortam, estetik olarak hoş ve zevkle düzenlenmiş olmalıdır.

Eğitim ortamının zenginleştirilmesi ancak uygun materyallerle olabilir. Bu nedenle materyaller;

  1. Güvenli ve sağlam,
  2. Geniş ölçüde yapılandırılmamış ve çocukların kendi özel nesnelerini oluşturmaya imkân veren,
  3. Çok yönlü ve pek çok etkinlikte kullanılabilen,
  4. Doğal çevreden sağlanabilen,
  5. Öğretmenler, çocuklar veya toplumdaki diğer kişiler tarafından yapılmış olan,
  6. Bireysel ve grup etkinliklerinde kullanılabilen,
  7. Bireysel öğrenme biçimleri ve gelişim aşamalarındaki farklılıkları karşılayabilecek nitelikte,
  8. Çocukların kültürel ortamları ile uyumlu olmalıdır.

İç Mekân:

İç mekân, özellikle plânlanmış eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirildiği bir alandır. Bunun için programa uygun olarak çocuğun seçim yapabileceği etkinlik köşeleri hazırlanmalıdır.

Bir okul öncesi eğitim kurumunun iç fiziki ortamında yer alabilecek başlıca köşeler şunlardır:

  1. Evcilik Köşesi: Bebekler, bebek arabaları, eski elbiseler, şapkalar, çantalar, çeşitli eşyalar içeren sandık, küçük bir kilim vb. bulunmalıdır.
  2. Blok Köşesi: Muhtelif ebatta, parça- bütün ilişkisi göz önüne alınarak hazırlanmış tahta bloklar. Hayvan figürleri.
  3. Sanat Köşesi: Resim sehpası, silinebilir masa ve sandalyeler, boyalar, kalın uçlu ve ispirtolu kalemler, boya fırçaları, makas, yapıştırıcı, çeşitli kalıplar vb.
  4. Kitap Köşesi: Kitap rafları, resimli ansiklopediler
  5. Fen ve Doğa Köşesi: Bitkiler, çiçekler, çimlendirilmiş sebzeler, balık, kuş gibi hayvanlar, büyüteç, mikroskop, termometre vb.
  6. Sessiz Köşe: Oturulabilecek rahat yastık ve minderler.
  7. Masa Oyunları Köşesi: Yap- Boz, lego, boncuklar, kart oyunları, tombala, geometrik şekiller…
  8. Müzik Köşesi: Piyano veya org, tef, zil, çelik üçgen, vurmalı çalgılar, kasetler, müzik seti…
  9. Serbest Köşe: Doktor ve manav malzemeleri, marangoz tamir setleri, kaşık, çatal, bıçak, bardak…
  10. Kukla Köşesi: Bebekler, el kuklaları, parmak kuklaları, ipli kuklalar, kukla perdesi…

Dış Mekân ( Bahçe ve Üstü Kapalı Oyun Alanı)

Bir okul öncesi kurumda dış mekân ve donanımı çocukların gelişimi yönünden en az iç mekân ve buradaki malzemeler kadar önemlidir. Okul öncesi kurum açmayı planlayanların, uygun büyüklükte bir bahçenin varlığı kadar, dış mekânda çocukların rahatça ve tehlikesizce kullanabilecekleri, özellikle büyük kas gelişimi için yararlı araç gerecin yer almasına da dikkat etmeleri de gereklidir.

Klasik açık oyun alanında, hareket etmeyen ve genellikle metalden yapılmış kaydırak, tırmanma merdiveni, tahterevalli, salıncak vb. materyaller bulunur. Oysa bunun dışında az yapılanmış, değiştirilebilen oyuncaklar da bulunmalıdır. Bu oyuncaklar arasında; oyun evi, araba, kayık, tren, otobüs, kamyon, kum havuzu, tırmanma ağı, ip, merdiven…..sayılabilir.

Daha ayrıntılı bilgi için tıklayınız.

Çocuğum Anaokuluna Hazır mı?

Çocuğum Anaokuluna Hazır mı?

Çocuğun yaşıtlarıyla birlikte olabildiği, oyun kurabildiği, kurallara uymayı öğrenebileceği bir dönem olarak 3 yaş civarında çocukların bu deneyime hazır olduklarını söyleyebiliriz. Bireysel olarak değerlendirildiğinde ise çocuğun genel gelişim değerlendirmesi (dil, motor, sosyal-duygusal gelişim düzeyi) ve çocuğun okul için yeterli olgunluk ve beceri düzeyine erişip erişmediği dikkate alınmalıdır. Ayrıca aile içi ilişkiler (özellikle anne çocuk ilişkisi ), ailenin çocuğun bu ilk sosyal deneyimini algılayışı, anaokulunda ki ortam, öğretmen ve öğrencilerin tavır ve tutumları çocuğun uyumunu etkileyen faktörler arasındadır.

Anaokuluna Başlamada Sorunlar:

Anaokuluna başlamada en sık karşılaşılan sorun çocuğun anneden (ve aslında çoğu zaman daha yoğun olarak annenin çocuktan) kopamamasıdır. Bu durum genellikle bağımlı anne-çocuk ilişkisinin bir sonucudur. Bir diğer tanımla ayrılık anksiyetesi (kaygısı) olarak da adlandırabileceğimiz bu durum çocuğun bağımsızlaşma sürecini zorlaştır, geciktirir. Bu çocukların sıklıkla uyku ve yemek konularında da bağımsız davranamadıkları, özellikle annelerinin desteğine ihtiyaç duydukları, tuvalet eğitimi konusunda da gecikme ve güçlükler yaşadıkları görülmektedir. Annenin bu durumdaki tavrı da çok belirleyicidir. Annenin kaygısını azaltmak, çocuğun bağımsızlık sürecinde daha rahat olmasını sağlayacaktır.

Okula başlangıç öncesinde anaokuluna hazır hale gelmesi için yeterli beceri düzeyine ulaşmış, yeterli sosyal etkileşim deneyimi yaşamış olması önemlidir. Çocuk yeterince hazır olsa bile ilk 1-2 hafta uyum güçlükleri yaşanması normaldir. Çocuk bu güçlükleri yaşarken ailenin çocuğu koruyup kollamaya çalışması çocuğun kaygısını arttırabilir ve uyum süresini uzatıp zorlaştırabilir.

Ailenin okula devam konusunda tutarlı ve net bir tavır sergilemesi ve öğretmenin uygun davranışları ile bu ilk deneyimin en iyi şekilde geçirilmesi, çocuğun sonraki deneyimlerini, özellikle ilkokula başlangıç dönemini ve okul-öğrenme yaşantısını olumlu yönde etkileyecektir.

Anaokuluna başlamadan önce çocukla bunu paylaşmak, onun kendini hazır hissetmesi için zaman vermek, okul seçimini  birlikte yapmak, okula devam eden çocukları model olarak göstermek, başlangıç döneminde 2-3 saatlik oyun gruplarıyla okula ve öğretmenine alışmasını sağlamak, ilk 1-2 hafta annenin okul yakınlarında bulunup yavaş yavaş uzaklaşması uyum sürecindeki güçlükleri azaltmaya yardımcı olacaktır. Uyum için süre çok uzadığında ve çocuk-aile çok zorlandığında bir pedagoga başvurmak ve bu durumu olası nedenleri ile birlikte değerlendirip yeni düzenlemeler yapmak gerekebilir.

Bu konuda uzmanların görüşlerini merak ediyorsanız tıklayınız.

Anaokulu Seçmek, Kreş Seçmek, Nelere Dikkat Etmeli?

Anaokulu seçmek, Erken çocukluk eğitimi çocukların gelişimlerini en üst düzeyde gerçekleştirmesi için kritik bir dönemdir. Anaokulu seçimi yaparken, çocuğunuzun bu eğitimi alması için göndereceğiniz anaokulunu, gösterişli broşürlere aldanmadan, eğitim kalitesine göre itinayla seçmelisiniz. Çünkü bu dönemdeki eksikliklerin ilerde telafisi çok zordur. Doğru anaokulu seçmek, bu nedenle çok önemli hale gelmektedir.

Eğitim Doğum İle Başlayan Bir Süreçtir

Eğitim, doğumla başlayıp hayat boyu devam eden bir süreçtir. Hayat boyu sürecek öğrenmenin temelleri ise ilk altı yaşta, yani erken çocukluk döneminde atılır. Bu dönemde çocuklara kaliteli bir eğitim verilmesi ve olumlu çevre şartları sunulması çocuğun fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal gelişimini desteklemede çok önemli rol oynar.         Erken çocukluk eğitimi ilk olarak aile de başlar. Aileden sonra, okul öncesi eğitim kurumları çocuğu toplumsal yaşama hazırlamada aileyi desteklemektedir. Okul öncesi eğitim kurumları, çalışan anne babaya destek olup, çocuk bakıcılığı görevinin üstlendiği bir yer değildir.  Çocukların fiziksel, sosyal, duygusal ve bilimsel gelişimlerini en sağlıklı şekilde geçirmesini, onları gelecek eğitim basamaklarına hazırlamayı, kendini ifade eden, yaratıcı yönlerini ve becerilerini ortaya koyan sosyal bir birey olarak yetişmesini ve aileyi okul öncesi eğitimi konusunda bilgilendirmeyi amaçlayan eğitim kurumlarıdır.

Anaokulda Ne Olmalı

Öncelikle anaokulu çocuğu bilgiyle yükleme yeri değil, çocuğun ilköğretime başlandığında bilgiyi öğrenmesi için gerekli becerilerin kazandırıldığı ve çocukların gelişimlerinin desteklendiği yerdir. Okul öncesi eğitimi dendiğinde, “eğitim” akademik bilgi gibi anlaşılıyor.  Okul öncesinde “eğitim”, çocukların duygusal, sosyal, fiziksel, zihinsel gelişimlerini desteklemek için fırsatlar oluşturmak anlamına gelir. Anaokulu, çocuklara bir şeyler öğretme endişesiyle yoğun dergi çalışmalarının verildiği, çeşitli branş dersleriyle çocukların sıkıldığı bir yer değil; çocukların potansiyelinin ortaya çıkarıldığı ve yaş gurubuna uygun oyunlarla çocukların gelişimlerinin desteklendiği ve mutlu edildiği bir kurumdur. Yine çocuklara bir şeyler öğretmen endişesiyle çocukların tüm gün anaokulunda kalması da yanlıştır.

Bir yetişkin gibi sabah erkenden akşam 18.00’ e kadar çocuğun okulda kalması çocukta duygusal sorunların ortaya çıkmasına yol açabilir. İdeal olan sabah çocuk uykusunu aldıktan ve kahvaltısını yaptıktan sonra 9:30-10:00 arası anaokuluna gelmesi, yaş gurubu ne olursa olsun öğle yemeğinden sonra en az yarım saat dinlenmesi ve saat en geç 15: 00 gibi anaokulundan ayrılıp evine gitmesi ve evde olmanın tadını çıkarmasıdır.

Anaokulu Seçmek

Anaokulu Seçmek

İyi bir anaokulu seçmek için eğitim kalitesine ve eğitim kalitesini belirleyen kriterlere bakarak karar vermek gerekir.

Ana Okulu Seçim Kriterleri

  1. Öğretmen : Okul öncesi dönemde öğretmenin önemi tartışılmaz. Okulun fiziki şartları ne kadar iyi olursa olsun, program ne kadar dikkatli hazırlanmış olursa olsun, çocuklarla bütün gün beraber olan, programı uygulayan öğretmendir. Çocukları gözleyip programı geliştirecek, çocuklara şefkatle yaklaşıp onların ihtiyaçlarını bir anne gibi karşılayacak kişi de yine öğretmendir. Kısacası okulun eğitim kalitesini belirleyen öğretmendir.

 

  1. Program :Okul öncesi eğitim kurumlarında uygulanan çeşitli eğitim modelleri vardır. Bu eğitim modelleri farklı kültürlerden geldikleri için bizim kültürümüzde uygulandığında problemler ortaya çıkabiliyor. Ayrıca her eğitim modeli artılara ve eksilere sahiptir. Tek bir eğitim modeli yerine her eğitim modelinin kültürümüzle ve eğitim felsefemizle uyumlu yönlerini alarak kendi kültürümüze uygun hale getirmek gerekiyor. Anaokulunda program nasıl geliştiriliyor, Programı hazırlarken bireysel farklılıklara dikkat ediliyor mu öğrenmelisiniz. Eğitim programı çocukların bireysel farklılıklarına cevap verecek şekilde düzenlenmeli. Bazı çocuklar görerek, bazıları dokunarak, bazıları ise duyarak öğreniyor. Örneğin konu meyveler ise meyve çeşitleri sınıfa getirilmeli, her çocuğun dokunması, tatması, görmesi ve özelliklerini anlatarak duyması sağlanmalı.

Anaokulu Fiziki Şartlar:

Sınıflarda hijyen kurallarına ve temizliğe dikkat edilmeli. Mobilyalar çocukların boyunda olmalı ve mobilyaların sivri kısımları kaplanmalı. Köşeler ve oyuncaklar çocukların özgürce hareket etmelerini destekleyecek şekilde düzenlenmeli. Oyuncak ve eğitim materyalleri çocukların görebilecekleri şekilde yerleştirilmeli ve dolaplar, çekmeceler, kutular etiketlenmeli. Temiz, düzenli ve ferah olmalıdır.

Anaokulu Seçmek

İletişim ve Detaylı Bilgi İçin 

Google Harita Bağlantımız

Anaokuluna Başlama Yaşı, Yaş Sınırı ve Yaş Grupları

Anaokuluna başlama yaşı, yaş sınırı ve yaş grupları, anaokulu ve uygulama sınıflarına kayıt olacak çocuğun kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 36 ayını tamamlayan ve 66 ayını doldurmayan çocukların kaydı yapılacaktır. 30 Eylül tarihi itibari ile 36 ayını bitiren çocuklar ile 66 ayını doldurmayan çocuklar anaokulu ve uygulama sınıflarına kayıt olabilirler.  Ana sınıflarına kayıt yaşı da kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 48 ayını dolduran çocukla başlar ve 66 ayını doldurmayan çocukla sona erer. Bu normal durumda kayıt için gereken şartlardır. Bu konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi edinmek için tıklayınız.

Anaokuluna başlama yaşı, yaş sınırı ve yaş grupları ile ilgili şu uygulamalar mevcuttur:

  1. Okulumuzda ise tuvalet eğitimini tamamlamış, 30 ayını tamamlamış öğrencilerimizi de kabul etmekteyiz. Bu grubu 30-36 aylık özel bir grup olarak sınıf oluşturmaktayız.
  2. 36-48 ay arası 4 yaş sınıfı olarak oluşturulmaktadır. Bu grup öz bakım becerileri, sosyal-duygusal gelişim ağırlıklı eğitim alan bir grup olarak değerlendirmekteyiz.
  3. 48-60 ay arası 5 yaş sınıfı olarak oluşturulmaktadır. Bu grup öz bakım becerileri, sosyal duygusal gelişim eğitiminin yanı sıra dil gelişimi, psiko-motor gelişimi ve bilişsel gelişimin eğitime aktif olarak dahil edildiği bir yaş grubudur.
  4. 60-66 ay arası 6 yaş sınıfı olarak oluşturulmaktadır. Bu grup ana sınıfının 1. Grubunu oluşturmaktadır.
  5. 66-72 ay arası öğrencilerimiz 6 yaşların 2. Grubunu oluşturmaktadırlar, bu grupta bulunan öğrencilerin kayıtları 1. Sınıfa düştüğü için Anaokuluna kayıt öncesinde velinin ilkokuldan kaydının iptali için başvurması gerekmektedir.

Konya Öncü Anaokulu olarak öğrencilerin yaş grupları oluştururken, her yaş için ayrı grup oluşturma çabasındayız. Aynı zamanda mümkün oldukça yaş gruplarını da 6’şar aylık gruplara bölmek istiyoruz. Gelişim seviyesi açısından en ideal sınıfları oluşturmak için.