ANAOKULU’NA NASIL ALIŞTIRABİLİRİM
Çocuğun her açıdan en hızlı geliştiği dönem 0-6 yaş arası olan okul öncesi dönemi kapsar. Okul öncesi dönemi çocuğun sosyal, fiziksel, duygusal ve zihinsel becerileri kazandığı, bireyselleştiği, kişiliğin temel yapı taşlarının atıldığı bir dönemdir. Çocuk ilk sosyal ilişkilerine ailede başlar, sonrasında anaokulu aracılığıyla dış dünyaya açılarak akran ilişkilerini geliştirir. Bu nedenle çocuğun hayatında kalıcı etkileri olan okul öncesi eğitimin önemi büyüktür. Anaokuluna alışma dönemi de ayrı bir değer taşımaktadır.
Sağlıklı bir eğitim ve gelişim için 3 yaşından sonra tüm çocuklar okul öncesi eğitim programından yararlanmaya başlamalıdır. Ancak anaokuluna başlamak kimi çocuklar için heyecan vericiyken, kimi çocuklar için sancılı bir süreç olabilmektedir. Çocuk, ilk güven duyduğu kişi olan annesinden veya bakım veren diğer kişilerden ayrılmakta zorlanabilir, anaokuluna alışmak için zamana ihtiyaç duyabilir. Anaokuluna alışma döneminde yaşanabilecek sorunların doğal ve geçici olduğu unutulmamalı. Bu süreçte çocuğa karşı anlayışlı ve destekleyici olunması gereklidir.
Çocuğun anaokuluna başladığı ilk hafta yanında mutlaka velisi veya çocuğun tanıdığı ve güven duyduğu biri olmalıdır. Anaokulunun birinci günü çocuğun okulda bir saat kalması yeterlidir. Sonraki günlerde bu süre yavaş yavaş uzatılır. İkinci haftanın ilk günü genellikle çocuk velisi olmadan okuldaki programına katılır. Ancak, bazı özel durumlarda anaokuluna alıştırma ikinci haftaya uzayabilir. Anaokuluna alışma dönemi bitiminde çocuğunu okula bırakan velilerin olabildiğince hızlı ve kararlı olmaları gerekmektedir. Çocuğunuzdan ayrılırken geçireceğiniz vakti olabildiğince kısa tutmaya çalışmalı ve çocuğun okula başlamasıyla ilgili yaşadığınız tedirginlikleri çocuğa yansıtmamaya özen göstermelisiniz. Göstereceğiniz kararlı tutum çocuğunuzun okula alışma sürecini hızlandıracak ve hayatındaki bu önemli değişikliğe daha hızlı adapte olmasını sağlayacaktır.
Okul öncesi eğitim, bir anlamda çocuğun aile dışına attığı ilk adım olarak düşünülmelidir. Çocuk, kreş/anaokuluna başladığı zaman tüm kurallarını bildiği aile ortamından henüz hiçbir kuralını bilmediği, tanımadığı kişilerin bulunduğu bir ortama girmektedir. Bu yeni durum, tabii ki çocuklarda uyum sorunu yaratabilir.
Kreş/anaokuluna yeni başlayan çocukta, başlangıçta belirsizlik ve terk edilme(ayrılma) kaygısı yaşanır. Çoğunlukla koruyucu ve aşırı hoşgörülü aile ortamından gelen çocuklarda bu kaygılar daha yoğun yaşanır. Ancak çocuk ortama alıştıktan ve öğretmenlerini tanıdıktan sonra kaygılar ortadan kalkar.
Bu süreç içinde aileler de birçok kaygı yaşamaktadır. Bazen aileler çocuklarından ayrıldıkları için kendileriyle ilgili suçluluk ve kaygı duyguları yaşarlar ki bu sinyaller çocuğun okul korkusunu arttırıcı bir faktör olabilmektedir. Bu nedenle annenin kararlılığı ve iç rahatlığı çocuğun uyum süreci için çok önemlidir. Yani çocuğun anaokulu/kreşe başlama sürecinde annenin de duygusal olarak hazır olması gereklidir. Çocuğun ayrılırken duygusal olarak annenin üzüntü ve kaygısını hissetmesi uyum sürecini zorlaştırmaktadır.
Çocuğun Anaokuluna Gitmek İstememesinin Nedenleri:
Bu nedenlerin tüm çocukları kapsamadığı unutulmamalıdır.
Anne babanın sabırlı, sakin, kararlı, işbirliğine yatkın ve ortak tutuma sahip olması bu süreci kolaylaştıran etkenlerdendir.
Anaokuluna alışma döneminde faydalı olacak bilgiler şu şekilde sıralanabilir;
Kaynak : http://www.meraklicocuklar.com/blog/okul-oncesi-egitimde-oryantasyon-donemi/