OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN AKADEMİK BAŞARIYA ETKİSİ
Okul öncesi eğitim çocuğun akademik başarısını nasıl etkiler?
Bireyselcilik kötü bir şey gibi görünse de, eşit fırsatlara sahip bireylerin hedeflerine ulaşmak ve başarılı olmak için kişisel çaba göstermeleri gerektiğine dair genel bir kanı vardır. Ancak akademik ve mesleki başarı kazanmak için, çevrenin etkisi, katkısı ise yadsınamaz bir gerçektir. Aslında avantajlı ve dezavantajlı durumlar doğumdan itibaren başlar. Örneğin; ebeveyn eğitimi ve ebeveynlerin sosyo-ekonomik düzeyleri çocukların akademik başarıları üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.

Bu varsayıma göre; anaokuluna başladığında sosyo-ekonomik düzeyi düşük bir ailede yetişen çocuk, sosyo-ekonomik düzeyi yüksek olan çocuğa göre dezavantajlı durumdadır.
Yapılan bir araştırmaya göre;
Görüldüğü üzere eğitimi az olan ebeveyn çocuğu ile eğitimli ebeveyn çocuğu arasındaki akademik performans düzeyi birbirine yakın. Ancak kreşe gitmeyen ve eğitimsiz ebeveyn çocuklarının akademik başarı düzeylerinin çok düşük olduğu görülmektedir.
Sonuç olarak bu çalışma; kreşe ya da anaokuluna giden eğitimsiz ebeveyn çocuklarının performanslarının daha iyi olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca, Okul öncesi eğitimin sosyo-ekonomik düzeyi düşük ve yüksek her çocuk için faydalı olduğu, çocuğun akademik performansını geliştirdiği tespit edilmiştir.
https://www.konyaoncuanaokulu.com/2019/06/17/anaokulunun-faydalari/
ANAOKULU’NA NASIL ALIŞTIRABİLİRİM
Çocuğun her açıdan en hızlı geliştiği dönem 0-6 yaş arası olan okul öncesi dönemi kapsar. Okul öncesi dönemi çocuğun sosyal, fiziksel, duygusal ve zihinsel becerileri kazandığı, bireyselleştiği, kişiliğin temel yapı taşlarının atıldığı bir dönemdir. Çocuk ilk sosyal ilişkilerine ailede başlar, sonrasında anaokulu aracılığıyla dış dünyaya açılarak akran ilişkilerini geliştirir. Bu nedenle çocuğun hayatında kalıcı etkileri olan okul öncesi eğitimin önemi büyüktür. Anaokuluna alışma dönemi de ayrı bir değer taşımaktadır.

Sağlıklı bir eğitim ve gelişim için 3 yaşından sonra tüm çocuklar okul öncesi eğitim programından yararlanmaya başlamalıdır. Ancak anaokuluna başlamak kimi çocuklar için heyecan vericiyken, kimi çocuklar için sancılı bir süreç olabilmektedir. Çocuk, ilk güven duyduğu kişi olan annesinden veya bakım veren diğer kişilerden ayrılmakta zorlanabilir, anaokuluna alışmak için zamana ihtiyaç duyabilir. Anaokuluna alışma döneminde yaşanabilecek sorunların doğal ve geçici olduğu unutulmamalı. Bu süreçte çocuğa karşı anlayışlı ve destekleyici olunması gereklidir.
Çocuğun anaokuluna başladığı ilk hafta yanında mutlaka velisi veya çocuğun tanıdığı ve güven duyduğu biri olmalıdır. Anaokulunun birinci günü çocuğun okulda bir saat kalması yeterlidir. Sonraki günlerde bu süre yavaş yavaş uzatılır. İkinci haftanın ilk günü genellikle çocuk velisi olmadan okuldaki programına katılır. Ancak, bazı özel durumlarda anaokuluna alıştırma ikinci haftaya uzayabilir. Anaokuluna alışma dönemi bitiminde çocuğunu okula bırakan velilerin olabildiğince hızlı ve kararlı olmaları gerekmektedir. Çocuğunuzdan ayrılırken geçireceğiniz vakti olabildiğince kısa tutmaya çalışmalı ve çocuğun okula başlamasıyla ilgili yaşadığınız tedirginlikleri çocuğa yansıtmamaya özen göstermelisiniz. Göstereceğiniz kararlı tutum çocuğunuzun okula alışma sürecini hızlandıracak ve hayatındaki bu önemli değişikliğe daha hızlı adapte olmasını sağlayacaktır.
Okul öncesi eğitim, bir anlamda çocuğun aile dışına attığı ilk adım olarak düşünülmelidir. Çocuk, kreş/anaokuluna başladığı zaman tüm kurallarını bildiği aile ortamından henüz hiçbir kuralını bilmediği, tanımadığı kişilerin bulunduğu bir ortama girmektedir. Bu yeni durum, tabii ki çocuklarda uyum sorunu yaratabilir.
Kreş/anaokuluna yeni başlayan çocukta, başlangıçta belirsizlik ve terk edilme(ayrılma) kaygısı yaşanır. Çoğunlukla koruyucu ve aşırı hoşgörülü aile ortamından gelen çocuklarda bu kaygılar daha yoğun yaşanır. Ancak çocuk ortama alıştıktan ve öğretmenlerini tanıdıktan sonra kaygılar ortadan kalkar.
Bu süreç içinde aileler de birçok kaygı yaşamaktadır. Bazen aileler çocuklarından ayrıldıkları için kendileriyle ilgili suçluluk ve kaygı duyguları yaşarlar ki bu sinyaller çocuğun okul korkusunu arttırıcı bir faktör olabilmektedir. Bu nedenle annenin kararlılığı ve iç rahatlığı çocuğun uyum süreci için çok önemlidir. Yani çocuğun anaokulu/kreşe başlama sürecinde annenin de duygusal olarak hazır olması gereklidir. Çocuğun ayrılırken duygusal olarak annenin üzüntü ve kaygısını hissetmesi uyum sürecini zorlaştırmaktadır.
Çocuğun Anaokuluna Gitmek İstememesinin Nedenleri:
Bu nedenlerin tüm çocukları kapsamadığı unutulmamalıdır.
Anne babanın sabırlı, sakin, kararlı, işbirliğine yatkın ve ortak tutuma sahip olması bu süreci kolaylaştıran etkenlerdendir.
Anaokuluna alışma döneminde faydalı olacak bilgiler şu şekilde sıralanabilir;
Kaynak : http://www.meraklicocuklar.com/blog/okul-oncesi-egitimde-oryantasyon-donemi/
Anaokulunun Çocuğa Faydaları Nelerdir?
Bebeğin fiziksel, zihinsel, sosyal, duygusal ve bilişsel olmak üzere gelişimini 5 farklı alanda sürdürür. Yani sadece mama verip uyutmakla bebeğinin sağlıklı bir şekilde gelişmesini sağlayamayız.
0-6 yaş arasını kapsayan erken çocukluk dönemi, gelişimin en hızlı olduğu dönem. Bu nedenle okul öncesi eğitim, çocuğun için hayati öneme sahip. Bu verimli dönemi en iyi şekilde geçirmenin yolu ise çocuğunu anaokuluna göndermekten geçiyor.

Anaokulu çocuğuna neler kazandırır?
Anaokulunun önemi, bazı anneler için çocuklarını belli saatlerde bir yerde bırakabilmenin avantajından geliyor. Fakat anaokulunun çocuklara sağladığı faydalar bundan çok daha fazlası. İşte onlar:
Sosyalleşme
Çocuğunun yaşıtlarıyla bir arada bulunması, sen ve babası ile örülü dünyadan çıkıp hayata adım atması, arkadaşlık kavramını öğrenmesi gerekiyor. Dış dünyayla iletişim kurabilmesi ve kendi yaşıtlarıyla beraber birey olduğunun farkında olabilmesi için anaokuluna gitmesi çok önemli.
Öz güven
Okul öncesi eğitim alan çocuklar kendi başına yemek yemeyi, dişlerini fırçalamayı, oyuncakları ile oynadıktan sonra onları yerine koymayı, saatinde uyumayı ve daha birçok öz bakım gerektiren davranışı öğrenirler. Bu da onlara öz güven kazandırır.
Paylaşmayı öğrenme
Yaşıtlarıyla beraber günlerini geçiren çocuğun, anaokulunda başkaları ile aynı masada oturma, okul öncesi etkinliklere katılma, oyuncak paylaşma gibi durumları çok daha kolay ve doğal bir şekilde içselleştirir.
Başkalarına saygı duyma
Sosyalleşmenin bir getirisi olarak anaokulunda çocuğun, diğer çocukların ve öğretmenlerinin fikirlerine/isteklerine saygı duymayı öğrenir. Hayatta sadece kendisinin olmadığını bilir, herkesin farklı öncelikleri ve ihtiyaçları olduğunu kavrar. Saygılı ve anlayışlı bir insan olma yolunda kocaman bir adım atmış olur.
Motor ve bilişsel becerilerin gelişmesi
Oyunlar ve kesme, yapıştırma, boyama gibi anaokulu etkinlikleri, çocuğunun motor gelişimine katkı sağlar.
Nesneleri eşleştirme, sınıflandırma, gözlem yapma, soyut düşünmeyi sağlayan etkinliklerle matematik becerileri gelişir.
Resimli kitapları okuma, çizim ve boyama yapma etkinlikleri ile erken yaşta okuma ve yazma becerisini geliştirir.
Dil gelişiminin desteklenmesi
Çocuğun kreşte kendini ifade edebilecek oyunlar oynayarak, şiir ve hikaye okuyup anlatarak dil gelişimini sağlıklı bir şekilde tamamlar. Dili yaşayarak, konuşarak, dinleyerek, etkileşimde bulunarak kullanma imkânına sahip olur.
Spor alışkanlığı kazanma
Çocuğunun enerjisini atmasını sağlayacak ve kas gelişimini destekleyecek spor etkinlikleri, aynı zamanda ona spor yapma alışkanlığını da erkenden kazandıracak.
Öğrenme alışkanlığı kazanma
Oyunlarla ve etkinliklerle öğrenme serüveni, çocuğunun ileri ki yaşları için çok sağlam bir temel oluşturur.
Öğrenme, yaşam boyu devam eden bir süreç. İlkokula kadar evde kendi başına oyun oynayan ve bilişsel/motor gelişimini destekleyecek aktivitelerle büyümemiş bir çocuk için öğrenme kavramı, yabancı ve zor bir kavram olacaktır, dikkat!
Konsantrasyon becerisi kazanma
Anaokulu bilmeceleri, oyunları ve etkinlikleri ile çocuğunun zihni her an canlı kalır, üreticiliği artar. Böylesi yoğun bir okul öncesi eğitim de çocuğuna dinleme, yönergeleri takip edebilme, görevleri tamamlama gibi beceriler olarak döner.
Düzenli yaşama uyum sağlama
Yemek, uyku, anaokuluna giriş ve çıkış saatleri, çocuğunun düzenli bir hayata uyum sağlamasını kolaylaştırır. Aynı zamanda arkadaşlarını düzenli olarak görür ve onlarla sürekli paylaşım içinde olur.
Gelişim sürecinin takip edilmesi
Çocuğunu anaokuluna gönderdiğinde sosyalleşme, konstantrasyon, öğrenme gibi konularda sorun yaşayıp yaşamadığını erkenden öğrenme imkanın olur. Örneğin çocuğun dikkat dağınıklığı yaşıyorsa ya da fazlasıyla içine kapanıksa bu sorunlar için erkenden önlem alabilirsin.
Her çocuk özeldir, illa belli yaşlarda belli becerilerin kazanılması gerek diye bir durum söz konusu değil. Elbette bu, kişisel farklılıklar olmadığı sürece. Bunun dışında çocuğunda gelişimsel bir gerilik olup olmadığının tespiti elbette çok önemli.
Mesela konuşma becerisi ele alındığında çocukların 13 aylıkken tek kelime konuşması, 18 aylıkken iki kelimelik cümle kurması beklenir. 6 aylık bir gecikme normal kabul edilir, bu süre geçtiği halde çocuğun konuşamıyorsa bir uzmanın yolunu tutmanın vakti geldi demektir. İşte bu durumların saptanması açısından çocuğunu anaokuluna göndermen çok faydalı.
Potansiyeli yüksek bir çocuğa anaokulunun faydaları nelerdir?
Çocuğun yaşının ilerisinde gelişime sahipse, zengin uyaranların bulunduğu bir ortama erkenden girmesi, gelişimini hızlandırmayı sağlar. Yeteneklerinin keşfedilip doğru alana yönlendirilmesi açısından da anaokulu, çocuğun için çok faydalı olur.
Kaynak: https://www.konyaoncuanaokulu.com/2018/11/12/kresin-cocuk-gelisimine-faydalari/
Okul Öncesi Eğitimin Önemi
Okul öncesi dönem, çocuğumuzun dünyaya geldikten sonra ilkokula başlayacağı döneme kadar olan zamanı ifade eder.
Bu dönem çocuğun dünyayı keşfettiği, zaman zaman tadına baktığı (0-2 yaş arası), zaman zaman inatlaştığı (2-3 yaş arası), yemek yeme, uyuma, tuvalet eğitimi aldığı, beyin yapısı ve fonksiyonlarının gelişiminin üçte ikilik bölümünün tamamlandığı (0-4 yaş arası) ileri yaşamında hayatını derinden etkileyecek birçok alışkanlığı kazanacağı çok kritik bir dönemdir.

Çocuklar Bu Dönemde Herşeyi Ebeveynlerinden Öğrenmekte
Aslına baktığınızda bu konuların her biri kendi içerisinde ayrı bir önem arz etmektedir. Anne babalar olarak bu kritik dönemlerin ne kadar farkındayız ? Hangisi hakkında tam anlamıyla “doğru bilgi” sahibi miyiz? Gerçekten çocuğumuzu bu kritik dönemlerin farkında olarak mı yetiştiriyoruz? Yoksa daha çok “ailemizden nasıl gördüysek” öyle mi yetiştiriyoruz. Çocuğumuzu gözlemlediğimizde fark etmişizdir; çocuklar genelde söz dinlemezler. Çocuklarımız bizim söylediklerimizi çok fazla dinlemezler.
Ancak yaptıklarınızı, konuştuklarınızı, olaylar karşısındaki yaklaşımlarınızı eşinize veya çocuğunuza nasıl davrandığınızı harika bir şekilde takip edip taklit edip davranış olarak kazanabiliyorlar. Baba gibi tıraş olmaya çalışmaları, anne gibi makyaj yapmaya özenmeleri bize çok uzak olmasa gerek. Çocuklar adeta bir kamera gibi siz büyüklerini izleyip kaydedip sizin gibi konuşabiliyor sizin gibi davranabiliyorlar. O yüzden çocuğumuzun önündeki her davranışımıza her konuştuğumuza dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü izleniyorsunuz unutmayın!
Okul Öncesi Eğitim Alan Çocuklar Bir Adım Önde
Yapılan çalışmalar okul öncesi eğitimin önemini açıklıyor.
Kurum programı hakkında daha ayrıntılı bilgi için: https://www.konyaoncuanaokulu.com/programimiz/
https://www.konyaoncuanaokulu.com/2018/11/15/kreste-oyunla-egitim/
https://www.konyaoncuanaokulu.com/2018/11/12/kresin-cocuk-gelisimine-faydalari/
faydalanabilirsiniz.
Dikkat Eksikliği Tedavisi
Yetişkinlerde veya çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtileri bebeklik döneminden itibaren gözlemlenebileceği gibi genellikle okul çağında açığa çıkar.
Bunun sebebi, çocuklarda dikkat eksikliğinin öğrenme güçlüğüne sebep olmasıdır.
DİKKAT EKSİKLİĞİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ

İLAÇSIZ DİKKAT EKSİKLİĞİ TEDAVİSİ
İlaçsız dikkat bozukluğu tedavisi için en etkili yöntem düzenli egzersiz yapmaktır. Bu egzersizlerin büyük bir bölümünü beyin egzersizleri; küçük bir kısmını ise fiziksel egzersizler oluşturur. Yani, dikkat eksikliğine ilaçsız çözüm konusunu iki başlık altında inceleyebiliriz.
1. Beyin Egzersizlerinin Dikkat Bozukluğu Tedavisinde Kullanılması
Beyni tembelleştirip çeşitli fonksiyonlarında (örneğin; dikkat ve konsantrasyon) kayıplar yaşamamak için fiziksel egzersizler gibi beyin egzersizlerine de ihtiyaç vardır. Gündelik yaşantımızda beynimizi kullanıyoruz ve mecburen yaptığımız bu davranışın egzersiz niteliği var fakat DEHB problemi ile savaşıyorsak beyin egzersizleri konusunda daha bilinçli ve seçici olmamız gerekmektedir. Çeşitli bilmeceler, bulmacalar ve oyunlar dikkat eksikliği tedavisinde etkin rol oynar.
Fiziksel egzersizler kalp ritmini hızlandırdığı için beyne giden kan akışı da hızlanır. Dolayısıyla beyne daha çok oksijen taşınmış olur. Fiziksel egzersizlerde hormon salgılanması daha sağlıklı olur ve buna bağlı olarak beyin hücrelerinin büyüyüp gelişmesi desteklenmiş olur. Dolayısıyla çeşitli spor faaliyetlerinin dikkat bozukluğu tedavisinde ilaçsız yöntemlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Hiperaktif tedavisi için de çeşitli spor faaliyetlerine katılım tavsiye edilir çünkü hiperaktif çocukların tedavisi için vücut enerjisinin doğru yönde kullandırılması etkili olacaktır.
Yüzme, fitness, tenis, basketbol, futbol, dans ve benzeri etkinlikler tercih edilebilir. Hem yetişkinler, hem de çocuklar bu tür spor-sanat etkinlikleriyle dikkat düzeyini artırabilir; daha zinde bir beyne sahip olabilirler. Aynı zamanda beden sağlığına da katkı sağlanmış olur.
İLAÇLI DİKKAT EKSİKLİĞİ TEDAVİSİ
Dikkat eksikliği tedavisinde kullanılan ilaçların bir kısmı santral sinir sistemine etki eden sentetik uyarıcılardan oluşur. Tedavi sürecinde dikkat eksikliği ilacı ortalama 1 yıl kullanılarak sonuç alınabileceği gibi uzun yıllar ilaç kullanımı da gerekebilir. Dikkat eksikliğinde kullanılan ilaçlar sadece çocuklar için değil; yetişkinler için de reçete edilebiliyor.
DEHB İLAÇLARININ YAN ETKİLERİ
Dikkat eksikliğinde kullanılan ilaçlar, dikkat eksikliği tedavisi için etkili ancak yan etkilerini de beraberinde getiren tedavi edicilerdir. Zorunlu olmadıkça dikkat eksikliği ilacı veya hiperaktivite ilaçları kullanımı tavsiye edilmez çünkü:
Şeklinde yan etkiler gözlemlenmektedir. Çocuklarda dikkat eksikliği tedavisinde ilaç kullanımı aileleri endişelendirmektedir. Çünkü az önce bahsettiğimiz yan etkiler arasında bir çocuk için son derece önemli olan uyku ve beslenme alışkanlıklarında bozulmalar katlanılması en zor aksaklıklardır. Bu tür yan etkilerden korunmak isteyen aileler alternatif tıbba yönlenebiliyor.
Oysa ki dikkat eksikliği bitkisel tedavi ile üstesinden gelinecek genel problemlerden değildir çünkü birçok kez bilişsel terapi de gerektirebilmektedir. Dikkat eksikliği bitkisel tedavi yöntemleri en iyi ihtimalle yardımcı unsur olabilir. Zaten doktorunuz da tüketmeniz gereken besinler konusunda tavsiyelerini paylaşacaktır.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ile ilgili bilgileri https://www.konyaoncuanaokulu.com/2019/06/11/dikkat-eksikligi-ve-hiperaktivite-bozuklugu/ daha ayrıntılı öğrenebilirsiniz.
KAYNAK: https://www.mentalup.net/blog/ilacli-ve-ilacsiz-dikkat-eksikligi-tedavisi
https://www.youtube.com/watch?time_continue=90&v=Zeg_zVeVsyw
DEHB (DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU) NEDİR?
Aşırı hareketlilik, dikkat ve konsantrasyon bozukluğu, dürtüsellik (impulsivite) şeklinde açığa çıkan psikiyatrik sorunlardan biridir. DEHB, kişiyi ömür boyu takip edebilecek bir hastalık olduğu gibi çocuklarda daha sık gözlemlenir ve yaş ilerledikçe -genellikle- belirtilerini kaybeder. Çocuk yaşlarda başlayan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu çocuğun ömür boyu yaşam kalitesini etkileyebilecek güçte bir problemdir ve muhakkak teşhis/tedavi edilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda özgül öğrenme güçlüğü (ÖÖG)’nün bir alt tipidir. ÖÖG olarak bilinen 3 ana güçlük; disleksi, diskalkuli ve disrafi genellikle dikkat eksikliği ile birlikte gözlemlenir. Şimdi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu türlerini inceleyelim:

DEHB BELİRTİLERİ
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar bazı davranışlarıyla gözetmenlere ipucu verirler. Örnek: çocuğunuzun sizi dinliyormuş gibi görünüp aslında dinlemediğini, sürekli başka hayallere daldığını gözlemliyor olmak dikkat eksikliği belirtilerinden biri olabilir. Bir oyunu veya faaliyeti tamamlamadan diğerine geçmek ve bunu sürekli tekrarlıyor olmak da dikkat eksikliği belirtileri arasında yer alır.
DEHB bazen de aşırı hareketlilik şeklinde kendini gösterir. Bu yüzden dikkat eksikliği belirtileriyle, hiperaktivite belirtilerini ayrı ayrı incelemekte fayda var.
DİKKAT EKSİKLİĞİ BELİRTİLERİ
Şeklinde görülen davranışlar dikkat eksikliği belirtileri olarak değerlendirilebilir.
HİPERAKTİVİTE BELİRTİLERİ
Hiperaktif nedir? Aşırı hareketlilik ve dikkatsizlik gibi öğrenmeyi etkileyecek güçte sorunlar yaşayan çocuklara hiperaktif denir.
Şeklinde görülen davranışlar hiperaktivite belirtileri olarak değerlendirilebilir.
DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU – DEHB TEDAVİSİ
Yukarıda bahsetmiş olduğumuz gibi dikkat eksikliğinin sebepleri, tedavi öncesinde tek tek incelenmelidir. Çocuk neden hiperaktif veya neden dikkat bozukluğu var? Bunu tespit etmek için çeşitli nörolojik testler ve nöropsikiyatrik testler mevcuttur. Uzman doktorunuz sizi bu konuda yönlendirecek ve gerekli testlerin ilgili uzmanlarca yapılmasını sağlayacaktır. Bu testler sayesinde “dikkat eksikliği neden olur?” sorusuna yanıt verilir. Algısal mı, yorumsal mı, içgüdüsel mi yoksa motor alanında bir eksiklik mi var? Bozukluk derecesi nedir ve ilaç kullanımına gerek var mı? Hangi ilaçlar reçete edilmeli? Tamamı yanıt bulur. Akabinde dikkat eksikliği tedavisi başlar. Çeşitli dikkat eksikliği ilaçları uygulanabilir veya Dikkat Güçlendirme Uygulaması gibi basit çözümler kullanılabilir.
DİKKAT EKSİKLİĞİNE NE İYİ GELİR?
İlaçlı tedavi dışında alternatiflerinizi merak ediyorsanız dikkat egzersizlerinden bahsedebiliriz. Dikkat Egzersizleri, dikkat ve konsantrasyon oyunları ile çocuğunuzun beynini zinde tutarak, dikkat gelişimi sağlar.
Oyun şeklinde tasarlanmış dikkat ve konsantrasyon egzersizleri sayesinde çocuğunuza ısrar etmek zorunda kalmadan dikkatini güçlendirebilirsiniz. Çocuğunuz tablet, telefon veya bilgisayar ile oyun oynadığını düşünürken aslında dikkat ve konsantrasyon egzersizleri ile meşgul olur. Hem eğlenir hem gelişir.
DİKKAT EKSİKLİĞİ NEDEN OLUR?
Dokunma, koklama, tatma, işitme ve görme olmak üzere 5 duyu organından herhangi birinde yetersizlik (sağlıklı çalışmama) durumu olursa dikkat eksikliğine sebep olabilmektedir. Bununla birlikte;
gibi organizmaya bağlı sebeplerden kaynaklanabilir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tedavisi çok yönlü bir inceleme gerektirir. Yukarıda saydığımız sebeplere ek olarak;
dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna sebebiyet verebilmektedir. Çocuk yaşlarda yeterince dikkat egzersizi yapmamış olmak veya dikkat geliştirici faaliyetlerde çok fazla bulunmamak, ilerleyen yaşlarda konsantrasyon yeteneğimizi köreltebilir. Beyin, az kullanılan alanlarda tembelleşebiliyor. Bu bir hastalık olmamakla birlikte, yaşıtlarımıza oranla odaklanma sorununu daha fazla hissetmemize neden olabiliyor. Dolayısıyla, erken yaşta oyun, kitap, spor ve benzeri etkinliklerle bol bol beyin egzersizi yapmak, dikkate dayalı bozuklukların önüne geçmek için önemlidir.
DEHB TÜRLERİ
Kombine DEHB, dikkatsiz DEHB, hiperaktif/dürtücü DEHB olmak üzere 3 farklı dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu vardır.
KAYNAK: https://www.mentalup.net/blog/dikkat-eksikligi-hiperaktivite-bozuklugu-(dehb)